HAKKIMIZDA

1959 yılında, Ankara'da Ahmet Çetinkaya'nın elleriyle kavurduğu ilk kahveyle başladı bizim hikâyemiz. Bir cezvede pişen o ilk kahvenin kokusu; usta bir elin, temiz bir niyetin ve Ankara'nın çalışma ahlakının ifadesiydi. Zamanla bu özenli emek, bir aile geleneğine; ardından da köklü bir markaya dönüştü.

İkinci kuşak temsilcimiz Mehmet Fatih Çetinkaya, babasından devraldığı bu mirası büyüttü. Geleneksel zanaatkârlığı koruyarak üretimi kurumsallaştırdı; kalite, sürdürülebilirlik ve güven temelli bir sistem inşa etti.

Bugün üçüncü kuşak olarak Alper Çetinkaya öncülüğünde; aynı köklerden beslenen, modern ve profesyonel bir yapıyla yolumuza devam ediyoruz. Merkezimiz hâlâ Ankara'dadır. Üretimimizi GİMAT'taki tesisimizde sürdürüyoruz.



Türk kahvesinden espressoya, filtre kahveden single origin çeşitlerine kadar uzanan geniş bir yelpazede; her kavrulmuş çekirdeğe aynı özeni, aynı ustalığı katıyoruz.

Bununla birlikte, kuruyemiş ve kurutulmuş gıda grubumuz da taze üretim ve katkısız içerik anlayışıyla dikkat çeker. Portföyümüzde; kavrulmuş ve çiğ Antep fıstığı, badem, fındık, yer fıstığı, ceviz ve kaju gibi ürünler yer almakta ve özellikle otel, restoran, profesyonel mutfak ve kamu kurumlarına yönelik olarak sunulmaktadır. Ayrıca kurutulmuş meyve grubunda; incir, kayısı ve üzüm çeşitleri de özenle seçilip ambalajlanarak tedarik edilmektedir.

Üretim sürecimiz, yüksek hijyen standartlarına tam uyumlu şekilde yürütülür. Her ürün, modern ekipmanlarla hazırlanır; günlük olarak sevk edilmeye hazır hâle getirilir. Kahve ve kuruyemiş ürünlerimiz, özel tasarlanmış, çok katmanlı ambalajlarla raf ömrü boyunca tazeliğini korur. İster tekil tüketim, ister büyük ölçekli mutfaklar için olsun; bizim işimiz ürünü doğru kavurmak, doğru öğütmek ve doğru şekilde teslim etmektir.

Tedarik süreçlerimizde daima yerli ve güvenilir kaynaklarla çalışırız. Ürünlerimizin içeriği kadar, ham maddeyi nereden ve kimden aldığımız da bizim için önemlidir. Bu hassasiyetle, uzun yıllardır aynı üreticilerle sürdürülebilir ilişkiler kuruyor, kalitenin sürekliliğini sağlıyoruz. Yalnızca ürünü değil, onu bize getiren emeği de önemsiyoruz.

Bugün Türkiye'nin dört bir yanına; otellere, restoranlara, kamu kurumlarına, hastanelere ve profesyonel mutfaklara ürün sunuyoruz. Her iş birliğinde; tedarik güvencesi, lezzet sürekliliği ve çözüm odaklı hizmet anlayışı ile hareket ediyoruz.



1959'da, küçük bir ocakta kavrulan ilk kahveden bugüne; her kuşak, bir öncekinin emeğine saygı duydu, üzerine sorumluluk ekledi. Zanaatkârlığın inceliklerini koruduk, teknolojiyi entegre ettik ama özümüzü değiştirmedik.

Tahmisci Kurukahveci, Ankara'nın dürüstlüğünü, aile geleneğinin devamlılığını ve ticari güvenin sürdürülebilirliğini temsil eder. Üç kuşağın taşıdığı bu isim, sadece bir marka değil; bir söz, bir hafıza ve bir güven ilişkisidir.

Bugün elimizde tuttuğumuz her fincan, 1959'da Ahmet Çetinkaya'nın ocağında kavrulan ilk çekirdeğe bir selamdır. O günden bugüne geçen zaman, sadece yılları değil; alışkanlıkları, lezzetleri ve dostlukları da biriktirdi.



Çünkü hâlâ... 1959'da pişen o ilk cezvenin kokusunu takip ediyoruz.